Lies of P - İnceleme

Dürüstçe söylemek gerekirse mükemmel bir Souls ve hayır, yalan söylemiyorum.

Travis Northup, IGN'de yazar. Burçin Aygün Türkçeleştirdi.


Giderek kalabalıklaşan soulslike yarışında yeni bir döneme girdiğimizi, klasik çocuk hikayelerinin artık karanlık, çarpık Bloodborne'un ruhani devam oyunu gibi yapımlara dönüştüğünü gördüğünüzde anlıyorsunuz. Evet, Lies of P ben de dahil pek çok kişinin kalbini fetheden karanlık ve acımasız FromSoftware başyapıtlarından esinlenen bir başka oyun, ancak aynı zamanda soulslike trendini takip eden nice oyunun arasında inkar edilemeyecek kadar etkileyici bir örnek. Zorluk dengesizliklerinden ve aşırı doğrusal ilerleyen bölüm tasarımından muzdarip, ancak etkileyici hikayesi, son derece iyi ayarlanmış dövüşleri, unutulmaz mekan ve boss dövüşleri, bu oyunu kaçırmamanız gereken bir oyun haline getiriyor. Bazen Lies of P'nin esin kaynağına o kadar çok öykündüğünü hissediyorsunuz ki sanki iplerini biraz fazlaca başka biri çekiyormuş gibi hissettiriyor. Yine de bu kukla gösterisini izlemek çok eğlenceli.

Bu yazılar da ilginizi çekebilirLies of P oyuncu sayısı açıklandıLies of P oyuncu sayısı açıklandı

Lies of P'nin FromSoftware'in öncülük ettiği sistemi en ince ayrıntısına kadar takip ettiğini ve bu yoldan pek sapmadığını söyleyebiliriz. Bu hem bir övgü hem de eleştiri. Kullanıcı arayüzü ve menüler şimdiye kadar oynadığınız tüm soulslike'lara şaşırtıcı şekilde benzerken, estetik anlayış da Bloodborne ile neredeyse aynı. Dövüş ise zorluk seviyesi göz önünde bulundurularak tasarlanmış saldırıların ve savuşturmaların metodik bir dansı gibi. Oyun, bu anlayışı o kadar yakından takip ediyor ki görünüşte dost canlısı diyebileceğiniz bir karakterle karşılaştığımda "Ah, bu daha sonra bana ihanet edecek olan tiplerden biri" diye düşündüğüm ve haklı çıktığım noktalara geldim. Hatta bir Dark Souls boss'u ile aynı isme ve kaba görünümüne sahip büyük bir boss bile var ki bu işleri iyice komik hale getiriyor.

Aslında bu, katil kuklaların yer aldığı ilk Avrupa merkezli soulslike bile değil! Neredeyse tam bir yıl önce, çıldırmış mekanik düşmanlardan tutun da bu akıma uyan ve tarihi şehir ortamına kadar Lies of P ile birçok ortak noktası olan Steelrising'i incelemiştim. Neyse ki Lies of P, çok daha iyi bir oyun ve başka yönleri ile de öne çıkmayı başarıyor, ancak orijinallik açısından pek fazla artısı yok gibi.

Yine de kendini farklı kılan yönlerinden biri, Carlo Collodi'nin Pinokyo'sunun karanlık bir yeniden uyarlaması olan hikayesi. Yalanlar söylemesiyle bilinen ve gerçek bir çocuk olmayı arzulayan yaramaz bir kukla hakkında bir hikaye. Lies of P'nin versiyonu ise klasik masalın çok daha kanlı ve iç karartıcı versiyonunda çok fazla özgürlük kullanmış. Ancak güvenilmez bir kedi ve tilkinin yanı sıra, hikayenin finalini etkileyen ve başarılı bir mekanik olan yalan veya gerçeği söyleme mekaniği de dahil olmak üzere ilham kaynağına bolca selam gönderiliyor.

Hikayenin bazı ilginç sürprizleri ve unutulmaz karakterleri var.

Bu tarz oyunlar kolayca anlaşılan hikayelere sahip olmalarıyla bilinmiyorlar ve Lies of P de bir istisna değil. Ancak çoğu benzer oyuna göre daha farklı olmayı deniyor. Eşya açıklamalarındaki belirsiz bilgiler ve ipuçlarından oluşan dağınık bir koleksiyon yerine, ilk 30 saatlik oynayışım boyunca ilgimi çeken bir sürü diyalog ve ara sahne vardı. Hatta, bu türde gördüğüm tüm sıkıntılı ve esrarengiz hikayelerin arasında kesinlikle favorilerimden biri diyebilirim. Star Wars Jedi: Survivor kadar kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz ve cilalı bir anlatımı yok ama bu konuda kesinlikle Bloodbornes veya Dark Souls hikayelerinden daha iyi. Bazı ilginç sürpriz ve dönüm noktalarının yanısıra sürekli üst düzey bir İtalyan aksanıyla konuşmak istememi sağlayan bencil sosyetik Venigni gibi birkaç unutulmaz karakter de var.

Tahmin edebileceğiniz gibi, zamanınızı neredeyse her şeyin sizi öldürmek istediği bölümlerde ilerlemeye ve çok daha zorlu boss'larla kapışmaya bölüştüreceksiniz. Lies of P, türün dayandığı bu iki temel konuda da genel olarak başarılı. Krat şehri unutulmaz ve size sürekli olarak kuklalar hakkında ikonik bir peri masalı oynadığınızı hatırlatan distopik bir kent. Yardımcınız Gemini ve sizi yolunuza çıkan herkesi katletmeniz için göreve yollamadan hemen önce size daima iyi bir çocuk olmanızı salık veren kukla üreticisi babanız Gepetto da işin bonusu. Her soulslike'ın olmazsa olmazı bir tür zehirli bataklık bölümünün yerine geçen kukla mezarlığını ve işlerin istendiği gibi gitmediği belli olan geleceğin umutlu tasvirleriyle dolu bir sergi salonunu ziyaret edeceksiniz. Hepsinde de kese biçe ilerlemek son derece keyifli.

Yine de Lies of P'nin benzer oyunların çoğundan çok daha doğrusal ilerliyor oluşu, baştan sona çok basit bir yol izlemesi biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Aynı hayal kırıklığını yeni bir kıyafet veya yükseltme malzemesi karşılığında küçük bir bulmacayı çözmek için sizi daha önce ziyaret ettiğiniz bir yere geri gönderen garip yan görevler haricinde keşfe değecek bir tercihe bağlı bölge veya boss dövüşü olmadığını fark ettiğinizde de yaşıyorsunuz. Hikayeyi bir kez tamamladığınızda, görülecek ve yapılacak her şeyi aşağı yukarı görmüş ve yapmış olacaksınız. Yine de New Game+'ta her şeyi tekrarlama şansınız da var.

Bu tip oyunların olmazsa olmazlar listesindeki bir diğer madde de bazı unutulmaz ve genellikle de iğrenç olan boss dövüşleridir. Lies of P'de bunlardan fazlasıyla var. Şeytani bir kukla emniyet yetkilisinden Batman'den Bane'e benzeyen iri yarı bir adama kadar, pataklamanız gereken pek çok büyük şeyle karşılaşacaksınız. Hepsi düşmanın sağlık barını azalttığınız oldukça basit karşılaşmalar olsa da bunu yapmak her daim keyif veriyor. Rakibinizi yenmek için çözmeniz gereken bir bulmaca veya hile ile işleri karıştırdıkları bir veya iki karşılaşma olsaydı aslında güzel olurmuş. Çünkü bu tip karşılaşmalar benim her zaman en sevdiklerim oluyorlar.

Agresif oyunun teşvik edildiği ve dövüşlerin hızlı bir tempoda ilerlemesini sağlayan bir meta.

Ayrıca, neredeyse tüm boss'lar iki faza sahip. Normalde bu hoşuma giderdi ama bu mekanik artık sinir bozucu hale gelecek kadar çok kullanıldı. Genellikle ilk aşama oldukça kolay ancak ikinci aşamada sürekli ölüp de fenalık geçirene dek ilk aşamayı tekrarlamak zorunda kalınca, bu kısmı atlayıp gerçekten eğlenceli ve zorlu olan kısma geçebilme şansım olsaydı diyorum. İlk faz, dövüşlerin büyük bir bölümünde, karşılaşmanın asıl zorlu kısmına geçmeden önce ısınma turu olarak konulmuş gibi hissettiriyor. Sizi temin ederim ki bir boss'u kesmeyi 10. kez denerken zaten yeterince ısınmıştım, beni daha da ısıtmanıza gerek yok.

Öyle ya da böyle Lies of P'nin çatışmalarının önemli bir kısmı, birkaç küçük değişiklikle birlikte özellikle Bloodborne'dan açıkça ilham almış. Bloodborne'daki gibi düşmanlarınıza karşı saldırı yaparak, doğrudan saldırılardan kaybettiğiniz sağlığı geri kazanamıyorsunuz, ancak bu oyunda gelen saldırıyı bloklarken gelen minimal hasarın ardından bu minimal sağlık kaybını geri kazanmak için karşı saldırı yeteneğiniz var. Sonuç, agresif oyunun teşvik edildiği ve dövüşlerin hızlı bir tempoda ilerlemesini sağlayan benzer bir meta oluyor. Öte yandan soulslike'lardaki benim genelde tercih ettiğim daha savunmacı oyun tarzlarından da caymayı teşvik ediyor. Bu cesur dövüş sistemi son derece eğlenceli, dengeli ve iyi ayarlanmış. Ancak Dark Souls'taki menzilli bir büyü kullanıcısı gibi çeşitli build'ler oluşturma özgürlüğü vermek yerine açıkça belirli bir şekilde oynamaya zorlanıyorsunuz.

Bloodborne'dan ödünç alınan bir başka fikir de yakın dövüş silahınızın sağ elinize atanması, sol elinizin ise robotik sol kolunuzu Kış Askeri'ninkine benzeyen bir yıkım aracına dönüştürerek genellikle menzilli yeteneklere sahip bir yardımcı silah için ayrılması. Bu tercihler sayesinde mekanik de oldukça akıllıca bir şekilde uygulamaya dönüştürülüyor. Düşmanlarınıza bir kanca atmanızı sağlayan hızlı ve etkili Puppet String ile aradaki mesafeyi hızlı bir şekilde kapatmaya karar verebilir veya kolunuzu bir topa dönüştürmek ve uzaktan dengesiz kuklaları havaya uçurmak için müthiş Falcon Eyes kullanabilirsiniz. Keza kişisel favorim olan Aegis kalkanını kullanarak gelen saldırıları engelleyip, vurulduğunda tetiklenen ateşli bir patlama ile aynı şekilde hasar verebilirsiniz. Bu araçların her birini ek etkiler kazandırarak yükseltebiliyorsunuz da. Örneğin Puppet String'in yeteneği, yakalama kanca hamlenizi yıkıcı bir hava saldırısıyla birleştirmenize izin veriyor.

Lies of P'nin kendini diğer örnekler arasından sıyırmasını sağlayan yeni şeyler de var: Cephaneliğinizdeki herhangi bir silahı parçalarına ayırıp, Frankenstein'ımsı iğrençlikler yaratmak için çeşitli kabzaları ve bıçakları karıştırıp eşleştirmenize olanak tanıyan baştan sona harika silah yapım sistemi gibi. Hiç ince bir kılıç sapına dev bir testere bıçağı takıp onunla eskrim yapar gibi saldırmak istediniz mi? Muhtemelen denenmemesi gereken bir şey ama siz yine de bir deneyin. Mjolnir'in çekicini paslı bir borunun ucuna takmaya ne dersiniz? Düzinelerce olası kombinasyonla, seçtiğiniz kabza ve kılıcın belirli özellikleri ve yeteneklerini benzersiz bir savaş deneyimi için bir araya getiren sistem, bazıları aptalca da olsa şaşırtıcı derecede etkili şeyler yapmak için size muazzam bir özgürlük sunuyor. Yine de mevcut en iyi silahların sökülüp yeni eşyalara dönüştürülemeyen efsanevi araçlar olarak kalması biraz utanç verici. Bu tip silahların çoğu, inşa edebileceğiniz her şeyden çok daha güçlü olduğu için oyuna devam ettikçe bu sistemle uğraşmayı bir kenara bırakabiliyorsunuz.

Çok oyunculu modlardan hiçbirine sahip olmaması biraz hayal kırıklığı yaratıyor.

Aptalca silah kombinasyonları yaratma özgürlüğü varken, Lies of P'nin akranlarının çoğunda bulunan çok oyunculu modlardan hiçbirine sahip olmaması biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Dengeyi bozabileceği için co-op olmaması anlaşılabilir (zaten kim iki Pinokyo'nun bir boss'a saldırdığını görmek ister ki?), ancak özellikle PvP, Lies of P'nin üstün olduğu refleksler üzerine kurulu, hızlı tempolu mücadelelere mükemmel bir uyum gösterebilirmiş. Belki bu özellikleri DLC olarak alırız ancak şimdilik düzgün build'lerin ve yaratıcı silah kombinasyonlarınızın tadını tek başınıza çıkarmanız gerekiyor.

Formülde yapılan bir diğer müthiş değişiklik ise Lies of P'nin yetenek ağacı olmuş; bu ağaç sayesinde kuklanızın mekanik iç aksamını yükselterek teçhizatınıza tılsım yuvaları eklemek, ilave Pulse Cell'leri (iyileştirme için kullanılıyor) kazanmak ve üzerinizde taşıyabileceğiniz tüketilebilir fırlatma nesnelerinin sayısını artırmak gibi ciddi anlamda faydalı yükseltmeler elde edebiliyorsunuz. Her yükseltme kararı üzerinde çok uzun süre düşündüm ve gerçek bir oğlana dönüşme şansımı artırmak için yapımı optimize etmenin farklı yolları üzerinde çalıştım. Bu da işlemek zorunda olduğum tüm o talihsiz cinayetlerin arasında benim için gerçekten hoş bir değişiklik oldu.

Pek tabii iyi bir soulslike'ı tanımlayan en önemli öğe, zorluğunun ne derece çıldırtıcı olduğudur. Lies of P bu konuda ortada bir yerde duruyor. Sıradan kötü kuklalar ve iğrenç canavarlarla savaştığım dünya keşfinin neredeyse tamamı hayal kırıklığı yaratacak kadar kolaydı, öyle ki oyun boyunca nadiren öldüm. Aynı şeyi çoğu boss dövüşü için de söylebilirim. Souls tecrübesi olanlar bu dövüşleri çok fazla ter dökmeden geçebilirler çünkü bu mücadeleler genelde arkalarına veya altlarına geçtiğinizde kolayca kafaları karışan ve WWE müsabakasındaymış tüm saldırılarını önceden belli eden büyük, yavaş ve aptal yaratıklardan ibaret.

Ancak ara sıra zorluk seviyesinin uyarı vermeden tavan yaptığı ve tek bir boss'ta 20 ya da 30 kez öldüğüm anlar da oldu. Bu anlarda acaba seviyem yeterli değil miydi diye düşünmeye başladım (ki durum bu değildi, sadece daha iyi olmam lazımdı). Bu tip zorlu boss'lar, çok daha hafif keşif bölümleriyle o kadar keskin bir tezat oluşturuyor ki, oyuncu için oldukça sarsıcı bir deneyime dönüşebiliyor. Çoğu zaman zorlu bir boss'tan önceki bölümlerin beni sıradaki mücadeleye yeterince hazırlamadığını hissettim. Yüksek ihtimalle becerilerim çok daha zor boss dövüşleri arasındaki geçen ve genelde pek zorlamayan mücadeleler esnasında biraz paslanmıştı.

Daha kolay olan bölümler, çok daha zor boss dövüşlerini birbirinden ayırıyor.

Bu tutarsız zorluk, seçtiğiniz karakter yapısına bağlı olarak daha da belirgin hale geliyor. Bunun nedeni, anladığım kadarıyla, bir Motivity (Lies of P'deki strength değeri) build'i ile oynamanın, Technique (bu da dexterity versiyonu) özelliğine sahip olmaktan sadece biraz daha kolay olmasıyla ilgili. Bir Technique oyuncusu olarak, silahlarınız düşmanları sendeletmek için fazla işlevsel değil ve gelen hasarı engelleme yeteneğiniz de feci şekilde sınırlı, çünkü mükemmel bir savuşturma yapmadığınız sürece saldırının yalnızca küçük bir yüzdesini etkisiz hale getirebiliyorsunuz. En zorlu boss'ları alt etmek için düşmanın saldırı tiplerini öğrenmeniz ve düşmanın gardını kırıp hızlı silahlarınızla onlara saldırmadan önce, çoğu saldırıyı mükemmel bir şekilde savuşturmak için gereken hassas zamanlamayı yapmanız gerekecek. Bu oldukça keyifli olsa da aynı zamanda son derece acımasız bir süreç. Bu arada, bir Motivity oyuncusu olarak, muazzam sendeleme hasarı veren ağır silahlarınızla boss'ları kolayca vurabilir ve onları ölümcül infazlar için savunmasız bırakabilirsiniz. Bunları izlemek oldukça eğlenceli olsa bile, özellikle çok daha zorlu olan Technique odaklı bir oynanışla karşılaştırıldığında epeyce başarısız hissettiriyor.

Lies of P'de ayrıca diğer soulslike'lara da taşınmasını istediğim bazı güzel küçük iyileştirmelere de sahip. Misal öldüğünüzde tüm Ergo'nuzu (topladığınız soul'lar diyebiliriz) kaybetmiyorsunuz, bunun yerine kaybettiğiniz paranızı geri kazanmaya giderken her hasar aldığınızda belirli bir miktarı düşülüyor. Aynı şekilde bir kontrol noktasında dinlenmek yerine karakterinizin seviyesini yükseltmek için yeterli Ergo taşıdığınızda size haber verilmesi ve sadece bir düşman daha öldürüp geri gelmeniz gerektiğini keşfetmeniz gibi türe katkı yapan önemli iyileştirmeler var. Bunun gibi küçük dokunuşlar türün uzun bir yol kat etmesini sağlıyor.

Ne yazık ki Lies of P, türün hantal köklerinden tam anlamı ile kurtulmayı başaramamış. Keza oynadığım süre boyunca oldukça feci bazı hatalara denk geldim. Diğer şeylerin yanı sıra karakterimin çevrede garip bir şekilde gezindiği birkaç an oldu ve düşmanların uzun süredir devam eden bir lise TV dizisinin sezon finalinde kaybolup gitmeleri gibi önümden kayboldukları anlar yaşadım. Neyse ki, bu sorunların hiçbiri çok yaygın problemler değildi. Oyunun performansı da kaya gibi sağlam olduğu için bu muazzam derecede keyifli macerayı devam ettirebildim. Maceramın her aşamasında kare hızı sabit kaldı ki bu türde pek mümkün olmayan bir şey.

Çoğu soulslike oyunu unutulmaz müziklere sahip olmasıyla ünlü ve Lies of P de bu konuda öne çıkan bir iş olmuş. Boss dövüşleri sırasında çalan parçalar harika olmakla kalmıyor, aynı zamanda üssünüzdeki müzik kutusunda çalabileceğiniz koleksiyonluk vinil plaklar da var. Plaklardaki şarkılardan bazıları cidden müthiş. Aslında o kadar çok ki, hepsini toplamak adeta takıntı haline geldi ve hala yapmam gereken bir sürü şey var. Bu müzik kutusu, ciddi ciddi sosyal merkezde takılıp, silah üretmek ve build'imin üzerinde çalışmak için kendi kendime bahane üretmemi sağladı. O kadar iyi!

Karar

Lies of P, soulslike ilham kaynaklarından çok ayrışmıyor olabilir, ancak yetenekli bir kukla ustası tarafından kontrol edilen bir kukla gibi, harika bir karanlık fantezi dünyasında rolünü son derece iyi oynuyor. Zorluğunun zaman zaman dengesiz olması beni özellikle Pinokyo'nun kaslı ve devasa silahlı, aşırı güçlü bir versiyonu olarak oynarken illa yetersiz hissettirmiş olmasa da, dövüş mekanikleri beni belirli bir oyun tarzına soktuğunu söylemeliyim. Ayrıca bölümlerin de türün geneline göre daha az açık ve dolambaçlı olduğu da bir gerçek. Ancak harika bir silah üretim sistemi, gerçekten unutulmaz bazı boss dövüşleri ve bu türde gördüğümüz en iyi hikayelerden biriyle, zamanınızı Gepetto ve arkadaşlarıyla takılarak geçirmenizi büyük bir coşkuyla tavsiye edebilirim. Bloodborne için bir remaster veya asla gelmeyecek bir devam oyunu bekliyorsanız, Lies of P şimdilik bulabileceğiniz en iyi şey.

Yazının Konusu

Lies of P

NeoWiz
  • Platform

Lies of P İncelemesi

8
HARİKA
Lies of P, soulslike ilham kaynağından çok da uzaklaşmamış olsa bile rolünü son derece iyi oynuyor.
Lies of P